Batıanadolu

Mantığımızın Bir Sınırı Olsa Da Hayal Gücünün Bir Sınırı Yoktur

Kalbimizin mi Yoksa Mantığımızın mı Sesini Dinlemeliyiz?
Zaman zaman duygularımız baskın gelir ve mantığımızı bir kenara bırakıp kalbimizin yolundan gideriz. Bu bizim yaptığımız en büyük hareketlerimizden biridir. Mantığımızın bir sınırı olsa da hayal gücünün bir sınırı yoktur. Mantığınızla ilerleyip verdiğiniz sonuç herkesçe bambaşka olmayabilir. Hatta muhtemelen birbirine çok yakın sonuçlar ortaya çıkar. Fakat kalbimizin sesini dinleyerek ilerlediğinizde sonuç ve sonuca ulaştıracak yöntemler tamamen öznel biçimde gelişir. Einstein’ın dediği gibi mantık bizi a noktasından b noktasına götürecek olsa da bazen gitmemiz gereken yol b olmayabilir. Bazı durumlarda vereceğimiz kararın tamamen öznel olması gerekir. Kalbimizle hareket etmek aynı zamanda karakter özelliklerimizi dışa yansıtır. Nasıl karar vermemiz gerektiğini etkileyen en büyük etkenler tabi ki yer, olay ve zamandır. Özgür iradenizi kullanmanız için olay ve olgulara vereceğiniz cevabın yalnızca sizi etkileyecek olması gerekir. Peki özgürlük kısıtlayıcı bir durum ortada yoksa ne yapmalıyız? İşte o zaman düşünmemiz gereken ilk şey vereceğimiz tepkiden nasıl bir sonuç alacağımızdır. Hayat konforunuzu kötü etkileyen şey mental olarak iyi gelmez, dolayısıyla verimli sonuç alamazsınız. Bir elma ve karpuz düşünün, karpuzu mantıksal olarak yemek için içini açmanız gerekir. Fakat elma da böyle bir zorlama yoktur. Kalbinizle hareket etmek size belli bir haz verir ve sonuç ne olursa olsun yaptığınız şey doğru gelir, fakat bu tamamen kısa süreli bir yanılsamadır. Kalbiniz sizi kısa süreli hazlara götürür mantık ise kısa vadede sıkıntı yaratabilecek olsa da uzun sürede rahatlık sağlar. Kalbinizle aldığınız seçim tamamen size ait olacağından, ortaya çıkabilecek sonuçları kabullenmek daha zordur. 


İrem GÖKALP
Batı Anadolu Okulları Mersinli Kampüsü
Hemşire Yardımcılığı Dalı 11/D